AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu’ndan 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı   AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, 24 Kasım Öğretmen...           • Dağıstanlı’dan Atatürk’ün sözlerine vurgu!   CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı: CHP Düzce Örg&uu...           • İSMAİL ÖĞRETMENE BÜYÜK SÜRPRİZ DÜZCE BELEDİYESİ BASIN BİRİMİ, ÖĞRENCİLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTI EN UNUTULMAZ 24 KASIM &nbs...           • FARUK ÖZLÜ’DEN BİR SORUNA DAHA KÖKTEN ÇÖZÜM ESKİ SANAYİ ESNAFININ YENİ DÜKKANLARI HAZIR 112 DÜKKANIN ANAHTARI SAHİPLERİNE TESLİM ED...           • DÜZCE BELEDİYESİ’NDEN CENAZE DUYURULARINA ERİŞİM KOLAYLIĞI CENAZE DUYURULARI İNTERNET SİTESİ ÜZERİNDEN YAPILIYOR   Düzce Belediyesi, vatanda...           • Huawei: Avrupa'da Daha Yeşil, Daha Akıllı Bir Gelecek İçin Birlikte Çalışıyoruz Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı ...           • Diş Gıcırdatma ve Çene Sıkma Tedavisinde Botulinum Toksin Uygulaması Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı ...           • Kocaeli İl Başkanı Doğan Kaya: "Türkiye’de Kaynak Yeterli, Yeter Ki Halk İçin Kullanılsın" Yerli ve Milli Parti Kocaeli İl Başkanı Doğan Kaya, Türkiye'nin kalkınması için gerekl...           • Kızlay’ın Düzce’deki Binanın Satışında “Değerinin Altında Satış” İddiası   Kızlay’ın Düzce’deki Binanın Satışında “Değerinin Altında Satış&rdq...           • Emniyetten Başarılı operasyonlar   Düzce İl Emniyet Müdürlüğü tarafından mevcut kamu ...           
İstatistikler
Toplam: 1955278
Aktif: 13
Bugün: 127
Dün: 1716
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
E-Mail Bülteni
Ad, Soyad:
E-Mail:
    
Biz Sizi Arayalım
Ad, Soyad:
Telefon:

Çocuklarda Konuşma Gecikmesinin Sebeplerine Dikkat Çekti


Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde hasta kabulüne başlayan Dr. Öğr. Üyesi Meltem Küçükdağ, günümüzde çocuklarda yaygın görülen konuşma bozukluklarına dikkat çekti.

Çocuğun dil gelişiminin doğumdan itibaren başladığına vurgu yaparak açıklamasına başlayan Dr. Öğr. Üyesi Meltem Küçükdağ, “Çocuklar, konuşma becerisini doğar doğmaz kazanamadıkları gibi belli bir olgunluk, duyuların netleşmesi, ihtiyaçların çeşitlenmesi, farkındalığın artması ile birlikte kendini ifade edebilme gerekliliği ile bir süre içinde dillerini geliştirirler. Konuşma ve olgunlaşmanın istenen zaman sürecinde oluşabilmesi için beyin ve sinir sistemi, işitme, gırtlak ve ağız yapılarının da belli bir gelişime ulaşması gerekmektedir.” dedi.

Ne Zaman Uzmana Başvurulmalı?

Hayatlarının başında bebeklerin kendilerini ilk önce ağlama yoluyla ifade ettiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Küçükdağ,  “Bebeğin ağlaması, artık belirgin bir iletişim aracı halini alır. Daha sonrasında basit sesler üretirler ve ilk adımları atılmış olurlar. Çocuklar 6-9 ay arasında babıldamaya (ba-ba-ba-ba sesleri çıkarma) başlar, aslında konuşmanın ilk evresi diyebiliriz. 12. ay itibariyle tek kelimeler kullanmaya, annesini babasını sözel ifadelerle çağırmaya başlar. 2 yaş itibariyle iki kelimeli cümleler kullanılmaya başlar ve bu süreçte normal gelişimi olan bir çocuğun söylediklerinin yüzde 60-70’i anlaşılabilir. 3 yaşındaki bir çocuk yaşını, cinsiyetini bilir ve tanımlayabilir, en az 3 kelimeli cümleler kurabilir ve söylediklerinin %80’i anlaşılabilir. 4 yaş ve sonrasında soru sorabilir, öykü anlatabilir, konuşması tama yakın anlaşılabilir. Eğer; 12-15. aylara kadar babıldaması olmayan; 18. aya kadar basit yönergeleri anlamayan; 2 yaşa kadar konuşmamış; 3 yaşına kadar cümle kuramamış ya da 4-5 yaşlarında basit öykü anlatmakta zorlanan bir çocuğumuz varsa, mutlaka ayrıntılı değerlendirmeye götürmeliyiz.” diye konuştu.     

Gecikmiş konuşma bozukluğunu, aşama ve tür olarak çok fazla değişiklik gösteren bir dil ve konuşma güçlüğü olarak ifade eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, belirtilerin kişiden kişiye farklılık gösterdiğine işaret etti.  Gecikmiş konuşma probleminin tanımlanmasında anne babaların gözlemlerinin önemli olduğuna vurgu yapan Küçükdağ, çocuklarda yaygın görülen belirtileri şöyle sıraladı:

Bu Belirtiler Varsa Dikkat!

“Yutma, çiğneme, salya akıtma gibi ağız ve çene bölgelerinde işlevsel problemler yaşayabilirler. Sınırlı sözcük dağarcıkları vardır. Cümle kurmakta zorlanırlar. Yaşıtlarına oranla ya hiç konuşmazlar ya da zor anlaşılan kısa cümleler kurarlar. Düşüncelerini, isteklerini anlatmada zorlanabilirler. Kendilerini ifade edemezler. Çevreye ve yeni girdikleri ortama uyum sağlamakta güçlük çekerler. Etrafındaki seslere, konuşmalara ilgisiz davranabilir, duymazdan gelir, dinlemiyormuş gibi davranabilirler. İletişim kurmaya karşı isteksiz olabilirler. Anlamsız sesler çıkarabilirler. İsteklerini, düşüncelerini dile getirirken ifade eksikliğinden kaynaklı bağırma, ağlama, vurma gibi tepkiler gösterebilirler. Konuşmak yerine işaret, jest ve mimik hareketlerini tercih edebilirler. Yalnız kalmayı tercih edebilirler. Dikkat sorunları yaşayabilirler bu sebepten dolayı dikkat süreleri kısa ve dağınık olabilir. Kavramları kavrama ve öğrenmeleri uzun zaman alabilir. Öğrendikleri bilgileri transfer edemeyebilirler.”

 

“Konuşamama Şikayetinde Ebeveyn Süpervizyon Eksikliği Ve/Veya Yoğun Ekran Maruziyetini Sorgularız”

Konuşma gecikmesinin günümüzde sık görülen bir durum olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Küçükdağ, “Bir çocuk bize “konuşamama” şikayetiyle geliyorsa ilk olarak ebeveyn süpervizyon eksikliği ve/veya yoğun ekran maruziyetini sorgulamaktayız. Çünkü polikliniğe başvuran konuşma gecikmesi olan hastaların büyük çoğunluğu ekran maruziyeti kısıtlanıp aile ilgisi artırıldığında düzelebilmektedir. Yakınlarımızda bile çok görülebilen bu durumda çocuk sabahtan akşama kadar telefonla/tabletle/ televizyonla ilgileniyor, aile içinde iletişim kısıtlı oluyor ve sadece bu durum değiştirilip çocuk kreşe yollandığında bile konuşma hızla gelişebiliyor.” dedi.

Çocuğa aşırı düşkünlük ve bunun sonucu olarak çocuğa ihtiyaçlarını ve şikayetlerini dile getirmede fırsat vermemek, çocuğun duygusal çatışma, sürekli tartışma ve kaos ortamında büyümesinin de gecikmiş konuşmaya yol açabileceğine işaret eden Küçükdağ, “Yaşanılan ortamda birden fazla lisan konuşulması durumunda da konuşma gecikmesine rastlanabilir. Seçilen ana dilin öncelikli olarak ev ortamında konuşulması, basit kelimelerin seçilmesi ve sabırlı davranılması gerekmektedir. Çocukların istismar edildiği, psikolojik travmaya uğradığı; savaş, terör gibi nedenler. Ebeveyn kaybı-eksikliği, şiddet görme gibi durumlarda vücudunda bir problem olmasa bile konuşma gecikmesi ve bozukluğu görülmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Konuşma Gecikmesine Neden Olan Patolojik Durumlar

Zihinsel engellilik, bilinguailizm, seçici konuşmazlık, serebral palsi, otizm spektrum bozukluğu, gelişimsel dil gecikmesi, işitme kaybı gibi patolojik durumların da konuşma gecikmesine neden olabileceğine işaret eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, zihinsel engellilik durumunda hem gelişim testler hem de klinik olarak tanı konularak özel eğitim ve dil terapileriyle tedavi uygulandığını dile getirdi.

Otizm Spektrum Bozukluğunda Erken Tanı Çok Önemli!

Otizm spektrum bozukluğunun, tahmin edilenin üzerinde bir sıklıkta görülmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Küçükdağ, erken tanı ve tedavinin çok net işe yaradığını belirtti.  Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda konuşması dışında sosyal ilişkilerinde de sıkıntı olduğunu ifade eden Küçükdağ, “Göz teması kuramaz/kısıtlı kurar. Komut alımında da sıkıntı yaşamaktadır. Mutlaka hızla çocuk psikiyatristine başvurulmalı ve en erken biçimde özel eğitime başlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Konuşması Geciken Her Çocuk İçin Mutlaka Bir Çocuk Psikiyatristine Başvurulmalıdır”

Annenin ve babanın farklı diller kullanması durumu yani çift dillilik olarak ifade edilen bilinguailizmi, konuşma gecikmesi nedenlerinden biri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Küçükdağ, bu durumda aileyi en azından çocuk konuşmaya başlayana kadar tek dil konuşma konusunda yönlendirmenin önemli olduğunu vurguladı.  “Seçici konuşmazlık” sorunu hakkında da bilgi veren Küçükdağ, “Bu sorunda çocuk ailesiyle rahat konuşabilmekte ancak yabancılarla konuşamamaktadır. Bu durumda terapi dışında farmakolojik tedaviye de ihtiyaç duyulabilmektedir.” diye konuştu.

Konuşma gecikmesinin sebeplerinden sadece “gelişimsel dil gecikmesinin” kendiliğinden geçebilen bir durum olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Meltem “Küçükdağ, “Ancak bu ayrımı aileler kendileri yapamaz. Bu nedenle konuşması geciken her çocuk için en erken süreçte mutlaka bir çocuk psikiyatristine başvurulmalıdır.” şeklinde açıklamasını tamamladı.

Haber tarihi: 05/06/2023
Haber Okunma: 462
Haber Yorumları: 0


Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google



Önceki: Müteahhitlik Firması Üyeleriyle İstişare Toplantısı Gerçekleştirildi
Sonraki: DÜNYA ÇEVRE HAFTASI ETKİNLİKLERİ




Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)


Site İçi Arama
Köşe Yazıları
Haber Arşiv
     
Tavsiye Et
Ad, Soyad:
Gönderen:
Alıcı:
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
Fotoğraf Galerisi

egazete
7 fotoğraf

REKLAM
1 fotoğraf
Üye İşlemleri
Kullanıcı adı
Şifre
Diller

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Omnportal

 

 

 

 

 

 

 

Hoşgeldiniz.

 

 e-mail adres

duzcegercek81@gmail

.com