GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ -
GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ
Yazar: | Tarih:8 / 2 / 2019 | Yazı Okunma: 991
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran seçimleri sonrasında “mesajı aldık ve gereğini yapacağız” diyerek bu mesajın altını “gönül belediyeciliği seferberliği” kavramıyla doldurdu.Seçim sonrasında teşkilatlar ve milletvekilleri tarafından hazırlanan raporlarda milletvekili seçimindeki oy düşüşlerinde belediyelerin icraatlarının, özellikle de vatandaş ile yeterince iletişim kurmamalarının da etkisi olduğunun altı çizilmişti. Gönül Belediyeciliği kavramı akıllara AK Parti’yi zirveye taşıyan belediyecilik ruhunu getirdi. 1994 yılında Refah Partisi’nden belediye başkanı olan başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer belediyeler, AK Parti’nin kurulması ve zirveye taşınmasının en büyük temel taşıydı. nedir bu gönül belediyeciliği? Rahmetli Necmettin Erbakan “Benim belediye başkanlarım usta çobandır, usta çoban tekeden süt çıkartır” derdi. Yani imkânsızın başarılması gerektiğinden söz ederdi. 1994 yilinda İstanbul’da belediye baskani olan Cumhurbaşkanımız “Biz kimsesizlerin kimsesi olmaya geldik”diyordu. İşte gönül belediyeciliği buydu. Kimsesizlerin kimsesi olmak zor bir iştir. Kimsesizlerin kimsesi olan zaten gönle oturur. Belediyecilikte en önemli hadise insan evladına dokunmak ve idaresinde bulunduğunuz şehirdeki insanların gönlünde bulunma meselesidir. Benim belediyecilikten anladığım budur. Onun haricinde belediyecilik tabii ki temizliktir, asfalttır, yeşildir yani aklınıza ne geliyorsa a’dan z’ye bir şehirdeki her şeydir. Bir bebeğin doğumundan ölümüne kadar, yolundan, çamurundan, yeşiline kadar bütün hayatı kapsayan sistemin adı belediyeciliktir. “Bir kavmin efendisi ona hizmet edendir” peygamberi düsturla hayata bakmak gerekir. Vatandaşa dokunmak el sallamak değil, onların derdiyle dertlenmek, güldüğü yerde gülebilmek, ağladığı yerde ağlayabilmektir. Cumhurbaşkanımız şimdi de gönül sofralarına misafir oluyor, taksi duraklarına gidiyor, insanlara dokunuyor. Milletin adamı dememizin sebebi bu zaten. Seçildikten sonra görünmez olma anlayışının yerine, seçildikten sonra her yerde daha çok görünür olma anlayışı geldi. Cenazeye, düğüne, vatandaşın kahvesine, derneğine gidebilmek de bunların içinde. Buradaki tek ayrım, yaptığın işleri yapmış olmak için yapmayacaksın. Fotoğraf vermek için yapılan yapmacık işler gönle girmiyor. Eski ile yeni arasında yapılan işler bakımından bence hiç fark yok. Sadece samimiyet eksikliği var.
TEŞEKKÜRLER TEŞEKKÜRLER | |
Nevzat Keleş-İle GERÇEKLER |
ÜÇÜNCÜ MEVKİDEKİLER | |
Aydın KOÇ |
İş hayatında başarı için 10 altın kural | |
Ayhan KURT |
BERAT GECESİ VE FAZİLETİ | |
MUSTAFA DUMAN |
Okuma,ruhu yüceltir. | |
Saadettin Akbaş |
Tasarım ve Programlama: Omnportal
e-mail adres
duzcegercek81@gmail
.com