ÖZDEMİR HAKKINDAKİ İDDALARA BASIN TOPLANTISINDA CEVAP VERDİ

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İsmail Özdemir, hakkında ortaya atılan iddialar ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Özdemir, bu iddia ve iftiraların Nisan 2011’de yapılan Rektörlük seçimlerinin ardından başladığını, Haziran ayından bu yana linç edilmeye çalışıldığını ifade etti. Son günlerde ulusal ve yerel basında hakkında yapılan iddialar ile gündeme gelen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İsmail Özdemir, bugün düzenlediği basın toplantısı ile iddiaları cevapladı.

Özdemir, “11 Aralık 2011 tarihinde iki ulusal gazetede yer alan yalan, iftira ve düzmece iddialardan oluşan haberlerle ilgili gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.” Diyerek, iddialara tek tek cevap verdi.

“DELİ SAÇMASI”

Rektör ataması ile ilgili olarak konuşan Özdemir, Cumhurbaşkanının kimin daha başarılı olacağına dair istihbarata sahip olduğunu vurguladı.

“Sayın Rektör Funda Sivrikaya Şerifoğlu’nun atanmasına gelince, üniversitemizde toplam 230 öğretim üyesi gibi ben de oy kullandım ve benim oyum da 1 oy sayıldı. Funda Hoca’’nın atanması için benim bir para harcamışlığım yoktur, bu iddiayı şiddetle kınıyorum, lanetliyorum. Deli saçmasıdır. Seçim sonrası Sayın YÖK üyelerinin sıralaması ve Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri ile rektör olarak Funda Hoca atanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın kimin daha liyakatli kimin daha başarılı olacağını hepimizden daha iyi bilecek kadar istihbarata sahiptir. Rektör hocanın başarılarını görmezden gelip atamayı farklı zeminlere çekerek ipe sapa gelmez deli saçması iddialarda bulunmak, her şeyden önce bu atamayı yapan makama saygısızlıktır.”

“Arkamda rektörlük olduğu için mi son 5 ayda 20 civarında soruşturma açıldı?” diyen Özdemir, tarafsızlık nedeniyle kırgın olduğunu belirtti.

BANA PLAKET VERENLER, ŞİMDİ LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATTI

12 yıldır hakkında tek şaibe olmayan, en çok çalışan, en çok hasta bakan, en çok ameliyat yapan, hastaneye en çok gelir getiren biriyken rektörlük seçiminden sonra, ay ışığında kurt adama dönüşen film senaryosundaki insan gibi birden bire kötü adama dönüştürüldüğünü iddia eden Özdemir,linç edildiğini ifade etti.

“İstenmeyen adam ilan edildim ve linç ediliyorum. Başarılı çalışmalarım nedeniyle eski başhekimin önerisi ile İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 14 Mart 2011 Tıp Bayramında bana plaket verilmiş ve kadın doğum kliniğini sadece Düzce için değil Bolu, Sakarya ve Zonguldak illerini de kapsayan ileri merkez haline getirdiğim için hakkımdaki övgü dolu yazıları Dekanlık Makamı yazmış ama ne hikmetse son 5 aydır aynı makam tarafından eğitim vermeyen, asistanlara zulüm eden biri olarak ilan edildim ve hakkımda sayısız soruşturmalar açıldı. Peki, ben bu kadar kötü biri isem dekanlık makamı niçin bana dur demedi? Daha önceden niçin önlem almadı? Rektörlük seçiminden sonra ne değişti de soruşturmalar birden bire peş peşe sıralandı?

ASIL HEDEFLERİ REKTÖRÜ İSTİFA ETTİRMEK

Kendi üzerinden rektörlüğün yıpratılmasına çok üzüldüğünü de dile getiren Özdemir,asıl hedefin rektörü istifaya zorlamak olduğunu söyledi.

“Fakat asıl hedefleri ben değilim, rektördür, onu istifaya zorluyorlar, ben buzdağının görünene kısmıyım. Ben olmasam da başka sudan bahaneler uyduracaklardır, rektöre yine saldıracaklar. Gerçek niyetleri kendi adamlarını rektör yapmak. Şairin ‘yazık oldu Süleyman efendiye’ dediği gibi şimdi yazık oldu atanamayan bizim adama diyorlar. Kardeşim, atayan atamış, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, artık sevsen de sevmesen de kabul edeceksin. Rektörü bir türlü içlerine sindiremediler, kendi aralarında ‘rektör bu saldırılara 6 ay dayanamaz, istifa eder’ diye konuşuyorlar. Kilise dediler, papaz dediler, hastane için tımarhane dediler. Kadın doğumda büyük ameliyat sayısı ve ileri düzey işlemler ben olmadığım için tamamen durdu, eğitim yapılamıyor. Kendi ayaklarına sıktılar. Ben bir markayım, hastalar bana geliyordu. Şimdi ellerine kına yaksınlar.”

BİR ASİSTANA AHLAKSIZ TEKLİF İMASI

Özdemir, kendisine iftira attığını iddia ettiği asistanın daha sonra kendisi ile çalışmak istediğini söyleyerek, bu isteği kabul etmediğini belirtti.

“İftira sahibi asistan ne hikmetse, güya ahlaksız teklifte bulunan hocaya yani bana, gebeliğini 9 ay takip ettirmiş, 2009 yılında akşam saat 8.09’da doğumunu yaptırmışım, dikişini dikmişim, gece saat 10’da evime gitmişim, 10 ay önce mezun etmişim ama beni şikayet etmek ne hikmetse yeni aklına gelmiş! Ve yine ne hikmetse 5 ay önce Prof. Dr. İdris Şahin’den yardım isteyerek benim kliniğime yardımcı doçent olarak başlamak ve benimle çalışmak istedi ama ben kabul etmedim. Kabul etmediğim için, o zaman İsmail Özdemir’i üniversiteden atalım, kovalım diye sayısını unuttuğum son 5 ay içinde soruşturmalar açılmış ama ben yine pes etmemişim, o zaman dünyanın en eski, en pis, en iğrenç silahına başvurmuşlar, işin içine biraz namus sosu eklemişler, iftira atarak beni manşetlere taşımışlardır.

GOL YEMEYEN KALECİ GİBİYİM

Bir çok soruşturma geçirmesine rağmen hiç cezası olmaması nedeniyle üzüldüğünü söyleyen Özdemir, kendisini hiç gol yemeyen kaleciye benzetti.

“Gol yemeyen kaleci gibi stresteyim, bir gol yesem yani bir ceza alsam rahatlayacağım. Niçin bana ceza verilmiyor, verilemiyor? Yerim yurdum belli, adresim belli, izin adresim belli, telefonum belli, tebligat yasası çok net, istediğiniz adresime tebligat ile bana cezayı bildirebilirsiniz. Ama dekanlık makamı ne hikmetse bana hala ceza vermedi.”

İpe sapa gelmez iddialarla dosya oluşturulduğunu ve YÖK’e meslekten atılmasının teklif edildiğini ifade eden Özdemir, YÖK’ten rektörlük makamına da bu konuda herhangi bir yazı gelmediğini belirtti.

“Piranha gibi saldırıyorlar. Odama kimseyi almıyorum, kapımı kilitliyorum, birini üstüme gönderip resim çekerler diye tedbir alıyorum, hastanede muayene odama sekretersiz hasta almıyorum. Açık olan suları dahi içmiyorum, ilaç katıp uyuturlar üstüme kadın göndererek resim çekerler diye. Bir üniversite hocasının düştüğü durumlara bakın, devletten yardım istiyorum.” Diyen Özdemir, Dürüst ve yansız olduğuna inandığı Üst Makamlara ve Yüce Türk Yargısına güveninin sonsuz olduğunu sözlerine ekledi.

 

Haber tarihi: 15/12/2011
Haber Okunma: 1903
Haber Yorumları: 0

Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad	*
E-Mail
	Kalan karekter sayısı:
Yorum	*
	Güvenlik kodunu giriniz: *
	(* Doldurulması zorunlu alanlar)