İstatistikler
Toplam: 1833830
Aktif: 55
Bugün: 1013
Dün: 3744
Aktif: 55
Bugün: 1013
Dün: 3744
Paylaş
E-Mail Bülteni
Biz Sizi Arayalım
Düzce Şehir Kimliği ve Sosyal Bütünleşme Sempozyumu Başladı
Düzce Üniversitesi ve Düzce Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Düzce Şehir Kimliği ve Sosyal Bütünleşme Sempozyumu” etkinliğinde bir şehrin planlanması ve şehir kimliğinin kazanılması için yapılması gerekenler ve Düzce’deki gelişmeler bilimsel çalışmalarla anlatıldı.
Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma; Düzce Valisi Cevdet Atay, Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, 65. Dönem Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Akademisyen, Bürokrat ve Siyasetçi, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Mustafa İsen, protokol üyeleri, davetli misafirler ve ülkemizin çeşitli üniversitelerinden gelen akademisyenler katıldı.
Düzenleme Kurulu’nda Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Kılıç ve Düzce Belediyesi’nden Ercan Katırcıoğlu’nun yer aldığı sempozyum, Doç. Dr. Metin Kılıç’ın açılış konuşmasıyla başladı. Doç. Dr. Kılıç, insan gibi şehirlerin de kimliği olduğunu ifade ederek, şehirlerin çeşitli binalardan, devlet kurumlarından daha çok, bir zihni durum, gelenek ve görenekler, örgütlü davranışlar ile bir duygular bütünü olduğunu söyledi.
“Bütün Şehirler Kimliklerini; Tarihten, Kültürden, Sanattan ve Geleneklerden Alır”
Konuşmasını yapmak için kürsüye davet edilen 65. Dönem Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü; şehirlerin içerisinde yaşayanlar ile anlam kazandığını, bütün şehirlerin kimliklerini; tarihten, kültürden, sanattan ve geleneklerden aldığını vurguladı. Türkiye’nin bütün şehirlerinde binlerce yıllık tarihin ve medeniyetin izlerinin olduğunu ifade eden Dr. Özlü, “Bizler, bu anlamda Düzcemizi tüm ortak paydalarıyla, tüm renkleriyle korumaya, geliştirmeye ve medeniyet ışığımız altında inşa ve ihya etmeye kararlıyız. Bunu yaparken, bir yandan modernliğin getirdiği kavramlara kucak açacak, diğer yandan bize kimlik kazandıracak, bu şehri Düzce yapacak tüm güzellikleri kucaklayacağız. Benim şahsen Düzce Belediye Başkanı olarak yapmaya çalıştığım budur. Bir yandan Düzce’yi modern bir şehirleşme ile ihya ve inşa etmek, diğer yandan bu güzel şehirde yaşayan herkesi tüm farklılıklarıyla birlikte kucaklamak. Düzce Belediyesi kamuya sunduğu hizmetlerin kalite seviyesini arttırmak üzere çeşitli prensipler geliştirmiştir. ‘Yeni Nesil Belediyecilik’ ya da ‘Belediyeciliğin Yeni Esasları’ olarak adlandırdığımız bu esasları; insan, bütçe, imar, altyapı, çevre, ulaşım, kültür, teknoloji, kalkınma ve kalite olmak üzere 10 ana başlık altında topladık.” dedi.
Düzce’nin aynı zamanda Türkiye sosyolojisinin bir özeti niteliğinde olduğunu söyleyen Dr. Faruk Özlü, “Kafkaslardan, Balkanlardan, doğudan, batıdan güneyden, kuzeyden gelerek bu toprakları vatan yapan insanların toplamı, bu güzel şehirde, bir arada yaşamaktadır. İşte bizi Düzce yapan, geleneklerimizi, törelerimizi ortaklaştıran ve aynı potada bize sunan bu ruhtur, bu ahenktir. Yüzyıllar boyunca Düzcemize gelen atalarımız; bu kente ruh vermiş, kimlik kazandırmış ve ilelebet burayı vatan edinmişlerdir.” ifadelerine yer verdi. Sempozyumun faydalı sonuçlar getireceğine inandığını belirten Özlü, sempozyuma katkı sunan herkese teşekkür etti.
Programda konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, şehir kimliğinin; şehir imajını etkileyen, kendine özgü nitelikler taşıyan, fiziksel, kültürel, sosyoekonomik tarihsel ve biçimsel faktörlerle şekillenen, geçmişten geleceğe uzanan büyük bir sürecin anlamlı bütünü olduğunu dile getirdi. İki gün süresince kentleşmenin sosyolojik boyutlarının konuşulacağı sempozyumun Düzce’ye faydalı olmasını dileyen Rektör Sözbir, programa destek veren herkese teşekkür etti.
“Şehrin İleri Gelenleri Şehre Kimlik Kazandırmak Zorunda”
Konuşmasını yapmak için kürsüye davet edilen Düzce Milletvekili Ayşe Keşir; Türkiye’nin en genç şehrinde şehir kimliği toplantısının yapılmasını bir Düzceli olarak çok önemsediğini dile getirerek, sadece bayındırlık işlerinin tek başına şehir kimliğini oluşturmadığını, şehirde bilimin, kültürün, sanatın olmasının önemi üzerinde durdu. Şehrin ileri gelenlerinin şehre kimlik kazandırma yönünde bir zorunluluğu olduğunun altını çizen Keşir, bu sempozyumun da kimlik kazanımına katkı sunacağını ifade ederek, sempozyuma katkı sağlayanlara teşekkür etti.
“Düzce Farklılıkları Bir Arada Yaşatan Örnek Bir Şehir”
Programın son açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Valisi Cevdet Atay, Düzce’nin en genç şehir olduğunu vurgulayarak, şehirlerin kimliklerinin kolay oluşmadığını vurguladı. Düzce’nin farklı yörelerden gelen insanların bir arada yaşadığı, örnek bir şehir olduğunun altını çizen Atay, Düzce’nin turizmi ile doğası ile cazibe şehri olduğunu sözlerine ekledi. Şehirlerde farklı kültürlerin bir arada olmasından doğan farklı folklorik yapıların olduğuna işaret eden Cevdet Atay, birçok şehrin tek folklorik oyunu olmasına karşın Düzce’nin birçok farklılığı ahenkle yaşattığını söyledi. Bu şehirde yöneticilik yapmaktan duyduğu memnuniyetini dile getiren Atay, Düzce’yi yaşanabilir örnek bir şehir haline getiren tüm Düzcelilere teşekkür etti. Sempozyuma emek verenlere ve katılımcılara da teşekkür eden Cevdet Atay, sempozyumun yararlı olması temennisi ile konuşmasını sonlandırdı.
Açılış konuşmalarının sonrasında sempozyum oturumları; Akademisyen, Bürokrat ve Siyasetçi, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Mustafa İsen’in “Değişerek Gelişen Şehir: Düzce” adlı açılış konferansı ile başladı.
“Düzce Kaderi İyi Yazılmış Bir Şehirdir”
Prof. Dr. Mustafa İsen, “Coğrafya bir kaderdir.” sözünü hatırlatarak Düzce’nin kaderinin iyi yazılmış bir şehir olduğunu söyledi. Bu coğrafyanın 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar bataklıklarla dolu olduğunu, yapılan ıslah çalışmalarıyla yerleşime açıldığını ifade eden Prof. Dr. İsen, ıslah edilen bu coğrafyaya hem Kafkasya’dan hem Balkanlardan gelen toplulukların yerleştirilmesiyle şehirleşmenin başladığını, dolayısıyla Düzce ve Sakarya’nın aynı sosyolojik yapıda yeni şehirler olduğunu kaydetti.
Göçmenlerin çalışmak zorunda olduğunu hatırlatan Mustafa İsen, göçmenlere uygun petekler verildiğinde o petekleri dolduracaklarını vurgulayarak, bunun Düzce ve Sakarya’da örneklerinin görüldüğünü dile getirdi.
Göçmenlerle oluşturulan şehirlerin bazı farklılıklarının ve benzerliklerinin olmasının doğal olduğunu belirten davetli konuşmacı, Amazon nehrini besleyen iki büyük akarsu örneğini vererek, bu nehirlerin ilk Amazon nehrine karıştıktan 23 km sonra kendi renklerini kaybederek ortak bir rengi yakaladıklarını söyledi. Düzce’nin de tıpkı Amazon nehri gibi farklı coğrafyalardan gelen insanların bir arada uyumla yaşamasını, farklılıklardan daha çok benzerliklerinin olmasına bağlayan Prof. Dr. Mustafa İsen, Düzce’nin ortak rengi yakalamasına çok az kaldığı değerlendirmesinde bulundu.
Sempozyumun ilk gün programı, düzenlenen oturumlarla sona erdi.
Haber tarihi: 13/10/2022
Haber Okunma: 240
Haber Yorumları: 0
Paylaş:
Sonraki: Gümüşova'da Mısır Yüklü Tır yandı.
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.
Site İçi Arama
Köşe Yazıları
| “Bana Mustafa Kemal’i anlatır mısınız? |  |
| Nevzat Keleş-İle GERÇEKLER | |
| Kitabın Ortası |  |
| Saadettin Akbaş | |
| ÜÇÜNCÜ MEVKİDEKİLER |  |
| Aydın KOÇ | |
| İş hayatında başarı için 10 altın kural |  |
| Ayhan KURT | |
| BERAT GECESİ VE FAZİLETİ |  |
| MUSTAFA DUMAN | |
Haber Arşiv
Tavsiye Et
Fotoğraf Galerisi
Üye İşlemleri
Diller
Tasarım ve Programlama: Omnportal
