Türkiye Birincisi Olacağız.

AK Parti’den 2. Kez belediye başkanlığına aday olan Keleş ,’’Geçtiğimiz ay ihalesi yapılan Otogar inşaatından temeli atılan katı atık tesisine, Asar suyundan Camikebir Mahallesindeki kentsel dönüşüm alanına kadar her konuyu konuştuk. İşte o röportajda öne çıkanlar…

AK Parti’den 2.kez Düzce Belediye Başkanlığına aday olan Mehmet Keleş ile dobra dobra…

30 Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlere iddialı bir biçimde hazırlanan Keleş, sohbetimizde 30 Martta Türkiye birinci olacağını söyleye bilecek kadar kendinden emin. Partinin resmi kampanya süreci başlamadığı halde o, daha şimdiden kolları sıvayarak yola çıkmış bile. Düzce’nin bütün sorunlarını bildiğini, belediye başkanlığına ara verdiği son 5 yılı çok iyi değerlendirdiğini belirterek Ankara’da büyük tecrübeler edindiğini belirtti. İkinci döneminin ustalık dönemi olacağını söyleyen Keleş, Düzce yaşayan herkesin “ işte bu benim Düzce’m “ diyebileceği bir şehri mutlaka yaratacağını söyledi. Sohbetimizde Düzcespor taraftarlarına da mesaj gönderen Keleş, “ Düzceli futbol severler beni iyi tanır. Göreve başladığımda ilk mesailerimden biri de Düzcesporu hak ettiği yere çıkarmak olacak “ dedi

İl merkezinde yapılan toplantıda “ 5 yıldır bu günü bekledim “ dediniz.

Evet teşekkür ediyorum öncelikle davet ettiğiniz için. Resmi ilk basın açıklamamızda bu olmuş oluyor aslında. AK Parti il teşkilatında yaptığımız basın açıklamasını saymaz isek basın kuruluşlarını ziyaret ederek yapmış olduğumu röportajda bu olmuş olacak.

Bir yola çıkmış oluyoruz. Sizlerle basınla Allah nasip eder belediye başkanı olursak ki olacağımıza inanıyoruz. Uzun bir yol yürüyeceğiz. 5 sene en az değil. Dolayısı ile bugün bir başlangıcı aslında. Kurdele kesim töreni gibi özellikle ifade ederek başlamak istiyorum.

Tabi ben 5 sene hep bugünü bekledim derken aslında bir hasreti bir özlemi ifade etmekten öte, sanki belediye başkanlığından bir süre izne ayrılmışım ve kenarda bir eğitim ve öğretim dönemi geçiriyormuşum gibi düşündüğüm için dedim. Yani ben belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra Ankara’ya gittim. Başbakanlıkta bir görev yaptım. Bu görev o kadar dolu dolu bir görevdi ki, bir belediye başkanının tekrar göreve dönmeye hayal eden bir belediye başkanının sanki bu işin eksik kalmış bir eğitimin tamamlanması gibi bir görevdi.O 5 yıl boyunca o görevi tamamladım. Şimdi vatandaşlarımın huzurundayım.

Uzun bir belediyecilik birikiminiz var. 30 Martta başkan seçildiğinizde nasıl bir Mehmet Keleş görecek Düzceliler?

Ben hep bardağın dolu tarafından bakan biriyim. Düzce’nin dezavantajları olabilir ama biz avantajları görmek zorundayız. Ben avantajların çok olduğunu düşünüyorum. Düzce bir kere konumu itibari ile çok önemli fırsatların yakalanabileceği bir kent.

Potansiyeli çok yüksek bir kent. Nüfusu ve kent küçük olabilir. Ama konumu itibari ile bünyesinde barındırdığı özellikler itibari ile bölgesinin parlayan yıldızı olabilir. Mesela İstanbul çok büyük bir kenttir. Türkiye’nin büyük bir bölümü İstanbul’dur aslında. İstanbul’a uzak olsalar bile İstanbul İstanbul’dur. Hakkari de bile İstanbul’u yaşarsınız.

Düzce İstanbul’un bir parçasıdır bugün. Aslında düşünürsen birkaç tane koltuk değneği vardır İstanbul’un, bir tanesi de Düzce’dir. İstanbul’un içme suyu havzasıdır Düzce. Doğal ulaşım yolları üzerindedir. Hatta birinci istasyonudur diyebiliriz.İstanbul’un imkanlarında da yararlanılabilecek bir kenttir. Belki İstanbul için bir Şile bir Silivri değildir ama yine İstanbul’un kafasında en az onlar kadar bazılarından daha iyi konumda olabilir Düzce.

Düzce aslında çok avantajlı bir bölge

Sanayisi şekillenen yeni şehri ekonomisi endüstrisi sanayisi düzgün gelişen hem istanbulun her açıdan hizmet edebilecek. Melen suyu sebebi ile doğasını çevresini koruyabilme gücüne sahip yine aynı şekilde tarım konusunda ciddi bir yerde. Toprağa çekirdek düşse ağaç oluyor. Bu açıdan çok güzel bir yerde Düzce.

Bu güçleri bir tarafa koyduğumuz zaman gelecek ile ilgili Düzce bir adam vardır. Cebinde parası yoktur ama kazanma ihtimali vardır. Cebinde parası vardır ama kazanma ihtimali yoktur başka bir adamın. Bu yüzden Düzce’nin parası olmayabilir kazanma ihtimali çok yüksektir. Kaldı ki bir belediye için para olması önemli değildir. Nakit parası bir şekilde kullanılıp şehrin turizmini arttırabilir. Bakanlığın parası kendisine aittir ama Düzce için harcana bilir. Bakanlıkların Çankırı’ya harcadığı para ile Düzce’ye harcadığı para ile fark vardır. Bakanlığın Düzce’ye para harcayabileceği en az 100 tane iş sayarsınız. Bir bayındırlık bakanlığının Düzce’ye para harcaması için çeşitli nedenler sayabilirsiniz. Bir çok yöntem yol sayabilirsiniz. Bir sürü şeyler olabilir. En önemlisi İstanbul belediyesinin buraya para harcaması. Bu bütçeleri almak çok kolay.

İsmail Bayram İSKİ’yi Düzce’den adeta kovdu

Ben İsmail beyin kendi yüzüne söylediğim eleştirdiğim konuyu söylemek istiyorum. İSKİ’yi Düzce’den adeta İsmail bey kovdu. Halbuki İSKİ Düzce’de suyu korumak istiyor. Melen suyunu biz içemiyor ve denize dökülüyorsa bizim bunu korumak gibi bir derdimiz olabilir mi olmaz. İçi kirlenmesin diye koruyabiliriz. Yani çöp atılmasın yani tabiat varlığıdır güzel görünsün diye.

İSKİ bu suyu korumak zorunda

İstanbul burayı içme suyu olarak korumak zorunda. Etrafını da korumak zorunda.Dolayısı ile biz burada İSKİ’nın bu koruma güdüsünden istifade etmemiz lazım. Ne yapılacak artırma var ishale hatları var. Koruma için buradaki hatta melen suyu değil melen suyunu besleyen belki de kılcal yüzlerce dereyi koruyacak İSKİ. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bundan her şeyi isteyebiliriz. Yeni dönemde yeni baştan İSKİ ile çalışacağız. Mesela ben 100 trilyon paranın 13 buçuk trilyonunu arıtma tesisini Düzce’ye İSKİ yapar mıydı. Burası Düzce değil de Çankırı olsaydı bunu yapar mıydı? Alanımızı Rehabilite eder miydik.

Katı atık tesisini de İSKİ yapacaktı

Katı atık depolama alanını da İstanbul Büyükşehir belediyesine yaptırıyordum. Şu anda 11 buçuk trilyona ihale etmişler. Düzce Belediyesi’nin bu kadar yüksek bedellerle İSKİ burada iken katı atık sıvı atık bütün bunların yapılmasının ana nedeni aslında Melen suyunu korumaktır. Toprağa bir şeyin karışması için bir yere bir çöp atsanız toprağa en fazla 100 metre kareyi kirletir. Ama bir su alanına döküldüğü zaman bu su bunu alır götürür.

İsmail beyin devam eden projeleri var. Camıkebir, otogar ihalesi ve Katı atık deposu gibi. Bu konuda neler söylemek istersiniz

Camıkebir mahallesinde benim oraya yapmak istediğim bir proje vardı. Bu projenin içerisinde 20’şer katlı iki tane blok vardı ki, Düzce’de ki psikolojik deprem korkusunu yenebilmek için bu iki tane kuleyi dikme niyetim vardı. Hatta bir tane de iş merkezi önünde 40 metre kule vardı. Düzce merkezini izleyebilmek için seyir kulesi projem vardı. Buda yüksek katlı binaların olabileceğini ispatlayacaktı.

TOKİ ile yeniden masaya oturacağım

Kentsel dönüşüm ile ilgili yaptığımı maket bugün çöpe atıldı. Toplu konut ihalesi ile yer biraz küçültüldü. Ama kıymetli bir arazi. TOKİ ile bir kez daha masaya oturup bu yeri meydanda kazandırmak için bize belki sorun oluşturabilir. Biz bununla ilgili Düzce şehrinde bunu yaptırmamız gerekiyor ama bununla ilgili çalışacağız. Gelinen noktayı pek bilmiyorum ama TOKİ’ye daha cazip fırsatlar sunacağız. Ben birkaç proje yapıp tasarlamıştım. Hatta konut yapan inşaat firması da alet edevatı da hazırdı. Ama İsmail Bey gelir gelmez bunu da çöpe attı.

Camikebirin orayı TOKİ’ ye teklif etmek için biraz daha Düzce Belediyesi’nin menfaatlerini geri çekerek masaya oturacağız. Camikebirdeki alan yeni ilaveler yaparak, Düzce Lisesi’nin yeri ile birlikte stadyumu kalıcı konutlarda bir yere taşıyarak Küçük sanayinin olduğu alanı da işin içine katarak Düzce merkezinde ondan sonra başta yapmaya çalıştığımız yayalaştırmaları da yapmış oluruz. Büyük bir KENT Parkta isteyen çocuklarını oynatsın gezsin tozsun küçük dükkanlar kursun. Şanzelize gibi… bu meydanı Düzceliye kazandırmak konusunda karalı olacağım.

Otogar ile ilgili çelişki yaşanıyor

Otagar ile ilgili bir çelişki yaşanıyor. Çilimli Belediyesi otogar çıkışına bir otogar yaptırmak istiyor ve projeleri bitirmiş. Bizde buradaki Darıcı da otogar yapmaya çalışıyoruz. Akçakoca tarafından geliyorsunuz nerede otogar beş kilo metre daha içeride ya da Ankara’dan bir yolcu Çilimli otogarına geliyorsunuz ama arkadaş Düzce’de inmek istiyor tekrar oradan gelecek geri mi çıkacak. Otogar en kolay yere gelmesi lazım. Dolayısı ile benim hayalimdeki Otogar yollar üzerinde bir yerde olması gerekiyor.Bağlantısı olmayan yer için milletin 10 trilyonunu oraya yatırmak doğrumu, bunu sorgulamamız lazım.

Benim ilk hedefim bağlantı yolunu açmak

Benim ilk hedefim bağlantı yolunu açmak.Bunun sözünü veriyorum. Yani şöyle söyleyin Ankara’dan ve İstanbul’dan araçlar gelebilecek otobana bağlanabilecek. Karadeniz’den bağlanabilecek otobana bağlanabilecek bir yol üzerinde tek bir noktada da otogar yapmak istiyoruz. Kaldı ki otobana direk bağlantısı olmayan tek şehir Düzce’dir. Bu kadar zor mu bunu yapmak. Kaynaşlı’dan girip çıkıyım. Bu kazığı Düzce’de kim attı o zaman. Çilimli belediye başkanının buraya bunu yapması zamanla burası da sıkıntı olur. Karayolu gibi bir nokta olduğunu düşünün. Buraya kaldırım yapmışız başka bir yere kaldırım yapmışız. Buradan başka bir yere kaldırım yapmışız vatandaş kendine göre bir patika yapmış. Demek ki vatandaş buradan geçmek istiyor. İnsan buranda geçmek istiyorsa biz hemen buraya bir kaldırım yapmalıyız. Taş koymalıyız. İnsan ne yapmak istiyorsa ona göre yapmamız gerekiyor

Asar Deresi’nin Porsuk çayı gibi yapalım diyenler var…

Asar suyu porsuk olmaz. Porsuk suyu kadar asarın suyu yetmez. Şişirelim hayır şişiremeyiz. Debisini yükseltemezsiniz. Yaparsanız Allah göstermesin bir şeyler olur hepimiz altında kalırız. O şekilde olmaz. Biraz daha fazla akması için biz biraz çalışma yapmıştık. Biraz hatırlarsak biz bununla ilgili bir çalışma yaptık birinci aşamasını yaptık. İkinci aşaması yarım kaldı. Üçüncü aşamasını yapamadık. İkincisinde asar suyunun etrafında bir şey vardı. Parklar silsilesi vardı. Hatta bir tanesinde Minyatürk vardı. Maketleri bile hazırlamıştık. Çay mahallesinde başlayan o park şakuç köprüsünün altında devam edecekti. Küçük su parkı yeniden şekilleniyordu. Onun ötesinde şöförler odasını geçöince park oluyordu. Kerestecilerin olduğu bir yer var orada, çok büyük bir minyatürk oluyordu.

Küçük Melen Çayı’nı yeniden düzenleyeceğiz

Porsun çayına benzeyecek küçük melen çalışması olacak. Düzce’de ulaşım mastır planı yapacağız. Emniyet genel müdürü ile yapacağımız çalışmalar olacak. İstanbul caddesinin bir bölümü trafiğe kapanacak. Bisiklet yolu olacak. Mutlaka kalıcı konutlar bağlantı yolunun bölümüne iki tane hat yapacağız. Bu şekillenmeyi bu şekilde yaparsak artık alanlarda yerler var oralara alanlar yapacağız.

Benzin istasyonlarına izin vermem

Kalıcı konutlar yolu üzerinde Birkaç tane benzinlik ruhsatı almış olanlar olabilirler, hiç hayal etmesinler, onların hepsi tekrar elden geçirilecek. Bu alan insanların kalıcı konutlardan merkeze daha rahat gelebilmeleri için çalışmalar yapılacak. Dinlenme yerleri olacak. Her türlü Yaşam alanı olacak orada. En büyük projelerimizden biri. Betonlaşmasını istemiyoruz. Sanayi yapılaşması istemiyoruz.

2004- 2009 dönemi için keşke dedikleriniz var mı?

Ben buraya geldiğimde çok acemi idim. Bir çok yanlışım oldu. Teşkilat o günlerde bize sıcak bakmıyordu. Meclis oluşumunda ciddi hatalarım oldu. Ekip kurma konusunda ciddi hatalarım oldu. Düzce’nin ihtiyaçlarının tekrar elden geçirilip öncelik sıralara geçirilmesi konusunda mecburen sıkıntılı olabilir.

Depremden çıkmıştık, her yer kırık döküktü

Başkanlığımın ilk yıllarında Düzce yangın yeriydi. Çok karışıktı. Mesela İsmail bey elektrik direklerini beğenmemiş. Bizim o zamanlar elektrik direği seçebilecek zamanımız mı vardı. Getirin koyun dedim. O gün tasarruf yapma şansımız yoktu ki. Taşı bazalt koymuşuz da kayıyormuş. Geçen hafta Paris’te Şanzalizede bir toplantıya katıldım. Fotoğraflarını da çektim. O caddeye bazalt döşemişler. O gün o şartlarda bu kalite ile bu malzemeyi getirip koymuşuz sen bunu beğenmiyorsun. O zaman alışkanlıklarını değiştireceksin. Yani sen güzel bir şey alışmamışsın onun için bir şekilde bizi hataya zorlayan sebepler vardı bugün artık yok. Şehir artık daha düzgün daha düzenli. Bir takım yöntemler usuller yerleşmiş. Biraz daha il kültüre alışılmış. Kendini toparlamış. İşimiz daha kolay anlayacağınız.Zaten Bütünşehir projesi gelirse Düzce’yi bölgenin en güzel kenti yapacağız.

Ne olacak Düzcespor’un hali?

Düzcespor benim beklide en çok destek olduğum ve en çok emek verdiğim spor kulübüydü. Bugün içine düştüğü yer içler açısı. Ben takımı amatör ligden almış üçüncü lige kadar çıkartmıştım. Zorla zahmetle Düzce’ye 10 trilyona yakın para harcadım. Kazandığında sevindim kaybettiğinde ağladım. Geldiğim gün belki de yapacağım ilk toplantı belediye de olacaksa ikinci toplantı Düzcespor’da olacak. Bir şekilde Düzcespor’u istediğimiz noktaya mutlaka getireceğiz. Belki çok baş ağrıtacak bütün sıkıntılarımıza dert olacak ama Düzcespor’u belli bir noktaya getireceğiz.

Kampanyanızla ilgili bilgiler verir misiniz?

Kampanyamız bizim 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, yaklaşık 1 Ocakta başlayacak seçim takvimine kadar diyelim. Büyük çaplı ziyaretler, STK’lar, kanat önderleri, kurumlar. Köşetaşı insanlar. Basın kuruluşları ve buna benzer ziyaretlerimiz olacak. Bunları gezeceğiz. 1 Ocakta bunlar bitecek

Belediye meclis üyeleriyle ilgili çalışmalarımız devam diyor

Meclis kurulumu ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Seçim takvimi ilan edildikten sonra biraz daha alanı daraltmış olacağız. Ve sokaklara ineceğiz, kahvelere gideceğiz. Üçüncü bölümde de açık meydan mitingleri, ara sokaklarda yapılan toplantılar ve halka açık çalışmalar. İlan afiş neyse onu yapacağımız çalışmalar.

Türkiye Birincisi olacağız

Seçimi Türkiye birincisi olarak kazanmak istiyoruz. Düzce’de AK Parti çok güçlü. Biz de kendimizi çok güçlü hissediyoruz. Düzce’yi öne çıkartacak, Düzce’yi ön plana çıkartacak çalışmalar yapacağız. Düzce neden bakan çıkartamıyor çünkü küçük. Düzce’nin olmazsa olmazı diye bir şey yok. Bu yüzden Düzce ses duvarını aşması gerekiyor. Düzce Türkiye’nin dikkatini nasıl çekebilir. Düzce oy vererek ses duvarını geçerse o zaman aşabilir. Yüzde 64’le Türkiye birincisi seçimi kazandıktan sonra Ankara’ya gittiğimde her kapıyı çaldığım zaman ben Türkiye birincisiyim, arkamda 35 bin kişi var diyordum.Düzce’yi kazanacaksak yüzde 60’la kazanmayalım yüzde 85 ile kazanalım. nasıl olsa kazanacaksak yüzde 60’la kazanmayalım. Ne olacak o zaman yüzde 85 ile kazanmış bir belediye başkanı Türkiye ile uzak ara önde olacağız ve Düzce’yi her türlü ses duvarını aşırtabiliriz. Düzce olarak her şeyi yapabiliriz.

Haber T.Solmaz

Haber tarihi: 11/12/2013
Haber Okunma: 1607
Haber Yorumları: 0

Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad	*
E-Mail
	Kalan karekter sayısı:
Yorum	*
	Güvenlik kodunu giriniz: *
	(* Doldurulması zorunlu alanlar)